16 Nisan 2014 Çarşamba

Bendeki Ben

İnsaniyet o kadar ince bir çizgide ki; onu biraz aştığınızda egonun kendisi olurken, biraz işe yaramaz duygusuna kapıldığınızda intiharın eşiğinde buluyorsunuz kendinizi. Ya bütün bu yaşamın anahtarı milyarlarca insanın yaşadığı o hayat değilse ? Belki de insanlığımızın egosu bize tanrıları yaratmamıza sebep olmuştur. Asıl mesele biz değilsek ? Ne türlü olursa olsun insanların yaşadığı yeri sahiplenmeleri ve birbirleriyle kıyasıya yarışta olmaları, birbirlerini yaşam tarzı farklı diye ayırmaları; hatta bu ayrımları yaparken çocukları bir silah olarak kullanmaları onların kurduğu düzenden nefret etmemi sağlıyor. Milyonlarca insanın yaşadığı ve önemli kıldığı bu düzenden nefret etmek, nefret ederken de o düzende yaşamak zorunda olmak bu daha da düzene karşı nefretimi körüklüyor. Koca insanlığın dünyasında kendime satır aralarında yer buldum. Bu yeri bulduğum için şanslı sayılırım. Çünkü insanlar o kadar acımasız ki... Kendi düşüncesi dışında olan düşünceleri sertçe reddediyor hatta bu düşünceleri öne sunan insanların canlarını yakıyor. En değerli varlıklarını acıtıyor... İşte bu yüzden şanslı sayıyorum kendimi. Bir ben yaratmalıyım kendimden; her şeyiyle bana benzemeli. Çünkü bilinen ben gerçek ben değil. Gerçek bende çıkar var, fayda var, yanlışlar, yanlışlıklar var. O düzeni bir silah gibi kullanmakta ısrar ediyor. Düzene istemese de ayak uyduruyor. Ve bu gerçek bana zarar veriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder