14 Ocak 2014 Salı

Hayaller Üzerine

Hayaller Üzerine

   Hayallerin boşluğunu ve getirilerini hepimiz tahmin edebiliriz. Korkusuz insanlar gibi görülürüz, hayatın boş olduğunun üstüne basa basa birer yiğit görüntüsünün arkasına sığınırız. Aslında ölüm ile karşılaşınca korkaklığımız yüzeye çıkar yağ gibi. Herkesin korkaklığıdır. Bizim ortak acizliğimizden sadece biridir. Hayata son bakışı atacağımız günü düşünmeden yaşarız. Hepimiz o ana kadar hayallerimizin peşinde koşarız. Elimizden gelenin bazen en iyisini yaparız bazen de o her şeyimiz olan hayallerimize ara veririz. Belki bir mola durağıdır bizim için orası. Bazılarımız her gün bir ara veririz bazılarımız ayda yılda bir, bazılarımız ise hayatımızın sınırlı olduğunu bilir ve tüm hayallerini hayata geçirebilmek için duraksamadan, mola vermeden çalışır. Ancak binlerce yılın kurulmuş düzenin getirilerinden olan hayatı tekdüzelikten çıkaramamak yüzünden insanlar belirli standartlar dışına çıkamamış bulunmaktadır. Bu tür sebeplerden dolayı insan yaşadığı yerle ilgili çok nankörleşmiştir.
   Dünya’ dan beklentilerimiz hep klişeleşmiş sözlerde kalmıştır. Dünya barışı, sevgi, doğayla iç içe yaşama arzusu gibi isteklerimiz hep sözde kalmıştır. Bir sinema salonunda otururken, kafede otururken insanlara baktığımda o kişilerin bu kadar zalim olduğuna inanasım hiç gelmiyor. Bunlar mı diyorum vergi kaçıranlar, yere tükürenler, ağaç kesenler, tecavüzcüler, esrardan ölenler, başkalarının hayatına zulmedenler. İnsanlar amaçlarının bu kadar dışına çıkmış olamaz, yaşadığı yerle ilgili bu kadar nankörleşmiş olamaz diyorum. Her şey birer oyun gibi geliyor bazen. Anlam veremiyorum. Belki ayrıcalıklı olduğum on yılları ben hödükçe kullanıyorumdur, inanırım. Ancak zarar verdiğim kimse göremiyorum. İnsanları damgalayanları görüyorum. Yaşama haklarını dinine, ırkına, geldiği sülaleye bağlayanları görüyorum. Örf’ ün Adet’ in her zaman doğruyu söylemediğini görüyorum. İyi olmanın insanla ilgili bir şey olduğunu kabul etmez hale getirilmiş insanlar. Dini kriterler insanın karakterlerinden önce gelir olmuş hayatta. Düşünmeye bile kötü bir şey gibi hisseder olmuşuz. Şaşkınlık ve hüzünle anlıyorum vardığımız noktayı. Ve utanıyorum. Utanıyorum hayalleri saptıranlardan, utanıyorum insanları ayıranlardan, utanıyorum kör olanlardan, utanıyorum düzeni bu hale getirenlerden utanıyorum bu düzenin değişebileceğine inanıpta susan insanlardan… Ama yine de kızamıyorum. Çünkü insanların hatalarını irdeleyip yüzüne vurmak bana düşmedi. İtilip kakılsakta, sevilmesekte, uzaklaştırılsakta, itelensekte sesimizi duyuracağız.
   İyi birer insan olmak için dininize, örfünüze, geleneğinize ihtiyacınız yok. Hiç kimseye hiçbir şeye ihtiyacınız yok. İyi birer insan olmak için…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder